Halk arasında “Ala hastalığı” olarak bilinen ve deriye renk veren hücrelerin görevini yapmaması sonucu ortaya çıkan vitiligo rahatsızlığında, hastaların güneşte fazla kalmaları sonucu ortaya çıkacak güneş yanıklarının, deri kanserine yol açabileceği bildirildi.
Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Özçelik, görülme sıklığı yüzde 1 olan vitiligonun, deriye renk veren hücrelerin görevlerini yapamaması sonucu ortaya çıktığını söyledi.
Kadın ve erkeklerde en çok 10-30 yaş arasında ortaya çıkan hastalıkta, deride bölgesel veya yaygın olarak beyaz renkli, keskin sınırlı, genellikle yuvarlak ve oval lekeler görüldüğünü ifade eden Özçelik, hastalığın kesin nedeninin tam olarak bilinmediğini, ancak tıp çevrelerinde genetik olarak geçtiği yönünde genel bir kabulün olduğunu belirtti.
Genetik faktörler dışında biyokimyasal faktörler ile sinir uçlarından salgılanan kimyasalların da bu hastalığa yol açtığını anlatan Özçelik, hastalığın, bulaşıcı olmadığını vurguladı.
Vitiligo hastalarının, hastalığın bulaşıcı olduğunu düşünerek farklı yaklaşım sergileyen kişilerin tepkisinden olumsuz etkilenebildiğini dile getiren Özçelik, “İnsanların tepkisi, hastanın stresinin artmasına neden olabiliyor. Stresin artması da hastalığın artmasına yol açabilir. Hastalıkta, stres faktörü söz konusudur. Hastalığın kendisi strese neden olabildiği gibi stres de hastalığın artmasında etkili olur. Bu hastaları anlayışla karşılamak gerekir. Onlara çok dikkatli bakmak veya başka tepkiler vermek, onların psikolojilerinin bozulmasına ve hastalığın daha da artmasına yol açar” diye konuştu.
"GÜNEŞTEN KORUNUN UYARISI"
Vitiligo hastalarına yaz aylarında güneşten korunmaları uyarısında bulunan Prof. Dr. Özçelik, şunları kaydetti:
“Vitiligo olan bölgede pigment (deriye renk veren madde) olmadığı için deri güneşe karşı korumasızdır. Vitiligo hastaları, yaz aylarında güneşten korunmak zorundalar. Aksi halde güneş yanıkları meydana gelir. Bu durum kontrol edilmezse ileri aşamalarda deri kanserine yol açabilir. Eğer gözde olmuşsa körlüğe bile neden olabilir. Bu nedenle hastaların kesinlikle güneşten korunmaları gerekiyor. Bunu güneşin etkili olduğu saatlere duyarlı olarak ya da güneş kremleriyle yapabilirler. Güneş kremlerinin bir zararı yok.”
Hastalığın lokal veya vücudun tamamında etkili olabileceğini ifade eden Özçelik, hastalığın farkına varıldıktan hemen sonra bir dermatoloğa başvurulmasının, vitiligonun ilerlemesini engelleyeceğini söyledi.
Tedavi yöntemlerine de değinen Özçelik, “Burada kontrol etmek önemli. Hastalık, kontrol edilebilir, ilerlemesi durdurulabilir. Yine birçok tedavi yöntemi var ancak tam iyileşme mümkün olmayabilir. Tedavi şansımız yüzde 50'dir. Tam pigmentasyon hemen hemen yok” diye konuştu. (AA)
Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Özçelik, görülme sıklığı yüzde 1 olan vitiligonun, deriye renk veren hücrelerin görevlerini yapamaması sonucu ortaya çıktığını söyledi.
Kadın ve erkeklerde en çok 10-30 yaş arasında ortaya çıkan hastalıkta, deride bölgesel veya yaygın olarak beyaz renkli, keskin sınırlı, genellikle yuvarlak ve oval lekeler görüldüğünü ifade eden Özçelik, hastalığın kesin nedeninin tam olarak bilinmediğini, ancak tıp çevrelerinde genetik olarak geçtiği yönünde genel bir kabulün olduğunu belirtti.
Genetik faktörler dışında biyokimyasal faktörler ile sinir uçlarından salgılanan kimyasalların da bu hastalığa yol açtığını anlatan Özçelik, hastalığın, bulaşıcı olmadığını vurguladı.
Vitiligo hastalarının, hastalığın bulaşıcı olduğunu düşünerek farklı yaklaşım sergileyen kişilerin tepkisinden olumsuz etkilenebildiğini dile getiren Özçelik, “İnsanların tepkisi, hastanın stresinin artmasına neden olabiliyor. Stresin artması da hastalığın artmasına yol açabilir. Hastalıkta, stres faktörü söz konusudur. Hastalığın kendisi strese neden olabildiği gibi stres de hastalığın artmasında etkili olur. Bu hastaları anlayışla karşılamak gerekir. Onlara çok dikkatli bakmak veya başka tepkiler vermek, onların psikolojilerinin bozulmasına ve hastalığın daha da artmasına yol açar” diye konuştu.
"GÜNEŞTEN KORUNUN UYARISI"
Vitiligo hastalarına yaz aylarında güneşten korunmaları uyarısında bulunan Prof. Dr. Özçelik, şunları kaydetti:
“Vitiligo olan bölgede pigment (deriye renk veren madde) olmadığı için deri güneşe karşı korumasızdır. Vitiligo hastaları, yaz aylarında güneşten korunmak zorundalar. Aksi halde güneş yanıkları meydana gelir. Bu durum kontrol edilmezse ileri aşamalarda deri kanserine yol açabilir. Eğer gözde olmuşsa körlüğe bile neden olabilir. Bu nedenle hastaların kesinlikle güneşten korunmaları gerekiyor. Bunu güneşin etkili olduğu saatlere duyarlı olarak ya da güneş kremleriyle yapabilirler. Güneş kremlerinin bir zararı yok.”
Hastalığın lokal veya vücudun tamamında etkili olabileceğini ifade eden Özçelik, hastalığın farkına varıldıktan hemen sonra bir dermatoloğa başvurulmasının, vitiligonun ilerlemesini engelleyeceğini söyledi.
Tedavi yöntemlerine de değinen Özçelik, “Burada kontrol etmek önemli. Hastalık, kontrol edilebilir, ilerlemesi durdurulabilir. Yine birçok tedavi yöntemi var ancak tam iyileşme mümkün olmayabilir. Tedavi şansımız yüzde 50'dir. Tam pigmentasyon hemen hemen yok” diye konuştu. (AA)