Home » » İşte gizli şekeri anlamanın yolu!

İşte gizli şekeri anlamanın yolu!

Written By THA on Monday 24 September 2012 | 12:35

Uzmanlar kolaylıkla yaptırılabilecek bir glikoz testinin şeker hastalığının erken teşhisinde büyük önem taşıdığını belirtti.

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ersin Durmuş, gizli şeker hastalığının ağız kuruluğu, bol su içme, sık idrara çıkma, kilo kaybı ve belirgin halsizlik şeklinde kendini gösterdiğini söyledi. Durmuş, gizli şeker belirtileri bulunan kişileri, glikoz yükleme testi yaptırmaları konusunda uyardı.

Açlık kan şekerinin 105 mg/dl'nin üzerinde çıkmasının gizli şeker belirtisi olduğunu kaydeden Dr. Ersin Durmuş, test sonucunda elde edilen verilere göre doktorun vereceği tedavi ve diyetle hastalığın önlenebileceğini ifade etti.

Açlık kan şekeri ölçümüyle anlaşılamayan, ancak yükleme testiyle belirlenen diyabeti, gizli(latent) diyabet olarak tanımlayan Durmuş, "Eğer sık idrar yolu enfeksiyonu geçiriyor ve tedaviye rağmen şikayetler düzelmiyorsa, vücudunuzda sık sık yaralar ve mantar enfeksiyonu oluşuyorsa, yaraların iyileşmesinde gecikme, yemek sonrası halsizlik, açken terleme, baş ağrısı, çarpıntı, hafıza, konsantrasyon kaybı yaşanıyor ve bu sırada aşırı tatlı yeme isteği duyuluyorsa gizli diyabet olabilirsiniz." dedi.

Gizli diyabetin yetmiş beş gramlık glikoz yükleme testiyle anlaşılabileceğini vurgulayan Dr. Ersin Durmuş, şunları söyledi. "Açlık kan şekeri ölçümüyle diyabet değerleri normal ya da düşük çıkabilir. Ancak gizli şeker belirtileri gösteren kişilerin mutlaka yükleme testi yaptırmaları gerekir. Gizli diyabet olup olmadığı bu şekilde belirlenir. Test neticesinde kan şekeri 200 miligramın üzerindeyse diyabet vardır. Eğer kan şekeri değerleri 140 miligramın üzerindeyse bozulmuş şeker kontrolü vardır ve bu kişiler ileride diyabet olabilirler."

Kilo fazlalığı olan kişiler ile 45 yaşın üzerindekilerin test yaptırmalarını öneren İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ersin Durmuş, yüksek tansiyon ve kolesterolü olan kişilerin de risk altında olabileceğine dikkat çekti.

Karbonhidratların şekere dönüştüğünü belirten Durmuş, karbonhidrat kaynaklarının öğrenilerek dengelenmesi gerektiği üzerinde durdu. Kompleks karbonhidratların şekere parçalanma hızının daha yavaş olduğundan kan şekerini daha yavaş yükselttiğinin altını çizen Durmuş, karbonhidratları şu şekilde sıraladı: "Basit karbonhidratlar:

Çay şekeri, reçel, bal, marmelat, pekmez, hazır meyve suları, pasta, kek, şekerli bisküvi, çikolata, helva gibi yiyeceklerdir. Kompleks karbonhidratlar: Sebze, meyve(mümkün olduğu kadar kabuklu yenmeli), tam tahıllı ekmek, kabuklu pirinç, bulgur pilavı, makarna, çorba, kuru baklagiller." (CHA)
Bu haberi paylaşın :