Yanık etlerin ve yanmış yağlarda pişirilen gıdaların yemek borusu kanserinin en önemli nedenleri arasında bulunduğu bildirildi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlker Ökten, hava sıcaklığının artmasıyla “piknik mevsimi'nin açıldığını belirterek, mangalda pişirilen etlerin tüketimine dikkati çekti.
Yanmış et ve diğer gıdaların tüketilmemesi gerektiğini vurgulayan Ökten, “Yanmış gıdalar ve uzun süre kullanılmış yanık yağlarda pişirilen gıdalar insan sağlığı için büyük bir risk oluşturuyor. Çok tehlikeli” dedi.
Yanık gıdaların yemek borusundaki iritasyonu artırdığını kaydeden Ökten, daha çok Afrika ve Japonya'da yenilen tütsülenmiş gıdaların, yemek borusu kanserine neden olduğunun tespit edildiğini anlattı.
Yemek borusu kanserinin erken teşhisinin zorluğuna işaret eden Ökten, teşhis edildiğinde, genellikle tedavi şansının yitirilmiş olduğunu ve bu nedenle çok fazla gündeme gelmediğini söyledi.
"HASTALIKTAN KORUNMAK İÇİN TAZE MEYVE VE SEBZE TÜKETİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ"
Bu tür kanserlerin, genellikle taze meyve ve sebze tüketiminin az olduğu bölgelerde daha çok görüldüğünü belirten Ökten, “Ülkemizde en çok Erzurum, Ağrı, Van ve Hakkari başta olmak üzere Doğu Anadolu Bölgesi'nde görülüyor. Bunun da başlıca nedeni, uzun kış şartları nedeniyle sebze ve meyve tüketiminin az olması. Bu hastalıktan korunmak için bol bol taze meyve ve sebze tüketilmesi çok önemli” diye konuştu.
Prof. Dr. Ökten, genellikle 50-70 yaşlar arasında görülen bu hastalığın en sık Çin Halk Cumhuriyeti olmak üzere, Japonya, Hindistan ve ipek yolu üzerindeki diğer ülkelerde görüldüğünü dile getirdi.
Türkiye'deki yemek borusu kanseri vakalarının ABD'deki vakalara oranla 10 kat daha fazla olduğuna dikkati çeken Ökten, bunda yiyecek ve içecekle ilgili faktörlerin yanı sıra, genetiğin, sudaki nitrozaminin, topraktaki silikatların da etkili olduğunu kaydetti.
ALKOL VE SİGARAYA DİKKAT
Dr. Ökten, diğer kanser türlerinde alkol veya sigara kullanımının temel etkenler arasında sayılabileceğini, ancak her ikisinin birlikte kullanımının yemek borusu kanserinin başlıca nedenlerinden biri olduğunu belirterek, şu uyarılarda bulundu:
“Sigara kullanıp da alkol kullanmayan bir insanın yemek borusu kanserine yakalanma riski, her ikisini de kullanmayanlara oranla 2-3 kat daha fazla. Yine sigara kullanmayıp da alkol kullanan bir insanın bu kanser türüne yakalanma riski de aynı. Ancak, hem alkol hem sigara kullananların yemek borusu kanserine yakalanma riski diğer insanlardan 100 kat daha fazla”
Yemek borusu kanserinin, ancak başlangıçta, yani takılma hissi seviyesinde teşhis edildiğinde tedaviye cevap verebildiğini, yemek borusu tam tıkanmış olan kanserli hastalarda ise cerrahi müdahale şansı olmadığından tedavi şansının çok zor olduğunu ifade eden Ökten, “Endoskopi imkanları arttığı ve tomografi ile duvar kalınlıkları tespit edilebildiği için son dönemde teşhis ve tedavide göreceli olarak bir ilerleme olduğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu. (AA)
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlker Ökten, hava sıcaklığının artmasıyla “piknik mevsimi'nin açıldığını belirterek, mangalda pişirilen etlerin tüketimine dikkati çekti.
Yanmış et ve diğer gıdaların tüketilmemesi gerektiğini vurgulayan Ökten, “Yanmış gıdalar ve uzun süre kullanılmış yanık yağlarda pişirilen gıdalar insan sağlığı için büyük bir risk oluşturuyor. Çok tehlikeli” dedi.
Yanık gıdaların yemek borusundaki iritasyonu artırdığını kaydeden Ökten, daha çok Afrika ve Japonya'da yenilen tütsülenmiş gıdaların, yemek borusu kanserine neden olduğunun tespit edildiğini anlattı.
Yemek borusu kanserinin erken teşhisinin zorluğuna işaret eden Ökten, teşhis edildiğinde, genellikle tedavi şansının yitirilmiş olduğunu ve bu nedenle çok fazla gündeme gelmediğini söyledi.
"HASTALIKTAN KORUNMAK İÇİN TAZE MEYVE VE SEBZE TÜKETİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ"
Bu tür kanserlerin, genellikle taze meyve ve sebze tüketiminin az olduğu bölgelerde daha çok görüldüğünü belirten Ökten, “Ülkemizde en çok Erzurum, Ağrı, Van ve Hakkari başta olmak üzere Doğu Anadolu Bölgesi'nde görülüyor. Bunun da başlıca nedeni, uzun kış şartları nedeniyle sebze ve meyve tüketiminin az olması. Bu hastalıktan korunmak için bol bol taze meyve ve sebze tüketilmesi çok önemli” diye konuştu.
Prof. Dr. Ökten, genellikle 50-70 yaşlar arasında görülen bu hastalığın en sık Çin Halk Cumhuriyeti olmak üzere, Japonya, Hindistan ve ipek yolu üzerindeki diğer ülkelerde görüldüğünü dile getirdi.
Türkiye'deki yemek borusu kanseri vakalarının ABD'deki vakalara oranla 10 kat daha fazla olduğuna dikkati çeken Ökten, bunda yiyecek ve içecekle ilgili faktörlerin yanı sıra, genetiğin, sudaki nitrozaminin, topraktaki silikatların da etkili olduğunu kaydetti.
ALKOL VE SİGARAYA DİKKAT
Dr. Ökten, diğer kanser türlerinde alkol veya sigara kullanımının temel etkenler arasında sayılabileceğini, ancak her ikisinin birlikte kullanımının yemek borusu kanserinin başlıca nedenlerinden biri olduğunu belirterek, şu uyarılarda bulundu:
“Sigara kullanıp da alkol kullanmayan bir insanın yemek borusu kanserine yakalanma riski, her ikisini de kullanmayanlara oranla 2-3 kat daha fazla. Yine sigara kullanmayıp da alkol kullanan bir insanın bu kanser türüne yakalanma riski de aynı. Ancak, hem alkol hem sigara kullananların yemek borusu kanserine yakalanma riski diğer insanlardan 100 kat daha fazla”
Yemek borusu kanserinin, ancak başlangıçta, yani takılma hissi seviyesinde teşhis edildiğinde tedaviye cevap verebildiğini, yemek borusu tam tıkanmış olan kanserli hastalarda ise cerrahi müdahale şansı olmadığından tedavi şansının çok zor olduğunu ifade eden Ökten, “Endoskopi imkanları arttığı ve tomografi ile duvar kalınlıkları tespit edilebildiği için son dönemde teşhis ve tedavide göreceli olarak bir ilerleme olduğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu. (AA)